Skip to main content

( seninle dolan takvimler beni korkutmuyor )

 

belki de onca gece varken biz aynı düşü görmüşüzdür

aynı anda gözlerimizi kenetlemişizdir

aynı anda tepemiz atmış, susmuşuzdur

belki de çarpık bacaklar adım adım sana atılmıştır

belki de daha

8.30 vapuruna koşa koşa yetişeceğiz

balkona çamaşır asacağız

tabaklar kıracağız

hatta cuma akşamları da şehri keşfederiz

cazla, kırışık çarşaflarla geceler geçiririz

biliyorum, ben hala elini hep elimde isterim

boynunu hep koynuma yer ederim

ki bence biz hiç takvimlerden korkmayacağız

belki

olamaz mı? 




Comments