Skip to main content

( beni unutma )

 

dünden yaralarım var, git

bir tren yanaşırsa raylarına, bin, acil

adımların gölgelerinin ötesine geçtiğinde gel, 

bütün hasretlerin buluştuğu o yerde

koyulaşırsa kanının akışı, ciğerinin atışı 

bil ki seni bekliyorum

o soğuk evinde, sıcak ellerinde bir bardak çay tutarsan bir gün

aç perdelerini, bana bak

saçlarım rüzgara mesken, hala savruluyor muyum

gözlerin parlıyorsa aynı bana baktığında

seni izliyorum

istanbul'un en sıcak güneşinde, hep seni bekliyorum

ve de

vazgeçilmemişliğimi anlamadıysan

elindeki kadehte, mırıldanışlarında, 

sabahleyin yaşadığını hatırlamadan önceki safhalarda

yüzümü görmüyosan kirpiklerinin uçlarında

avuçlarımın soğukluğunu özlemiyorsan, yürürken kolundan tutan elimi, tökezlememi hissetmiyorsan

adımı dilinden aşağı yuvarlayamıyorsan

ve aşkını haykıramıyor, satır aralarında mürekkebimi aramıyorsan

en ölümsüzü ile sevemeyeceksen, milyon kere Sena demeyeceksen

gelme, bir daha da gitme

ve ne olur

gözlerin gönlünün manzarasından daha da karardığında

karanlığın sustuğu saatlerde de beni unutma, ben o saatler okurum kitaplarını

hala duruyorsa eline sıkıştırdığım notlarım ve de kondurduğum dudaklarım

ve bir çiçekçi görürsen yol kenarlarında

bir kedi mırıntısıyla yumuşarsa gönlün, beni unutma

ne olur bir gün gönlümün kabrinde bir kara gül biterse

beni unutma




Comments

Post a Comment